İçme ve kullanma Sularının Dezenfekte
yöntemleri
Su, hayatın devamı için vazgeçilmez olan tek besin
maddesidir. Belli bir süre besinsiz kalmak çok büyük problemlere yol
açmayabilir; fakat susuz kalan hiç bir canlının yaşaması söz konusu değildir.
Yaşamın devamı için bu kadar önemli ve değerli olan suyun kalitesi de varlığı
kadar önem arz eder. Kirlenmiş su
kaynakları da canılar için önemli bir sağlık tehdidi olarak karşımıza
çıkmaktadır.
Suyun sağlıklı bir şekilde tüketiciye ulaşmasını sağlayan,
arıtma işlemidir. Su arıtma işlemi, suyun sağlıklı hale getirilmesi için çok önemlidir.
Uygulanan genel arıtma işlemlerinin aşamaları şu şekilde seyretmektedir.
Flokülasyon (veya
koagülasyon)
Sedimentasyon
Filtrasyon
Dezenfeksiyon olarak
özetlenebilir.
Suların temiz kaynaklardan eldesi veya arıtılarak son
tüketiciye ulaşması, toplum sağlığını tümden etkileyen bir konudur. Geçmişte
kirli suların, büyük toplumlarda dahi ciddi salgınlara yol açabildiği
bilinmektedir.
Su arıtma işleminin en son basamağı olan dezenfeksiyon
işlemi, temiz su eldesinin en önemli basamağıdır. İşlemin amacı, içme ve
kullanma sularındaki mikroorganizmaların yok edilmesidir.Dezenfeksiyon iki
şekilde yapılır:
1-Fiziksel
2-Kimyasal
Su dezenfeksiyonunda kullanılan yöntemler ise şu şekillerde
yapılır:
1. Kaynatma
2. Klorlama
3. Ozon ile dezenfeksiyon
4. Ultraviyole ile dezenfeksiyon
5. Potasyum Permanganat ile dezenfeksiyon
6. İyotla dezenfeksiyon
Suların dezenfeksiyonunda en sık kullanılan yöntem olan
klorlama, Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, içme sularının klorlanması işleminin
yaygınlaşması halk sağlığı alanındaki en önemli gelişmelerden birisi olup,
halen mevcut alternatifleri arasında en güvenilir dezenfeksiyon yöntemidir
Suyun dezenfeksiyonunda doğru yöntemi seçmek önemlidir.
Suyun kullanılma amacı ile birlikte, suyun ve dağıtımının yapılacağı şebekenin
yapısı ve özellikleri de iyi bilinmelidir.
Şebeke bütünlüğü tam ve sürekli kontrol altında ise:
– Yer altı sularının dezenfeksiyonu: birincil bakterisid
etki
– Yüzeyel su kaynaklarının dezenfeksiyonu: bakterisid +
parazit ve virüslere karşı da etkili ayrıca renk ve koku giderici etkinlik
Şebeke bütünlüğü tam değil ise:
– Öncelikle birincil dezenfeksiyon etkinlik ve rezidüel
koruyucu etkinliği yüksek dezenfektanlar seçilmelidir
Su dezenfeksiyonunda kullanılacak dezenfektanın;
• Sürekliliği sağlanabilmeli, kolay uygulanabilmeli ve çabuk
sonuç vermeli
• Ucuz olmalı
• Zehirli etkisi olmamalı
• Yöntemin fiziksel ve kimyasal kirletici etkisi olmamalı
• Toplum bireyleri tarafından kabul edilebilmeli
• Suların renk, tat gibi özelliklerini bozmamalı
• Hastalık yapıcı etkenleri bütünüyle öldürüp yok etmelidir.
1 – KAYNATMA
Suyun 10 dakika kadar kaynatılması yapılan dezenfeksiyon
işlemidir. Bu işlem esnasında sporlu mikroorganizmalar ölmez ancak diğer
mikroorganizmalar tahrip edilir. Suyun kaynatılması ile suda tat verici olan
gazlar ortamdan uzaklaştırılmış olur. Bu nedenle suda oluşan tat bozukluklarını
gidermek amacıyla suyun havalandırılması (kaptan kaba boşaltma) gerekmektedir.
Kaynatma usulü ile dezenfeksiyon ev şartlarında geçerlidir. Çok güvenli bir
dezenfeksiyon yöntemi olmamakla birlikte zorunlu hallerde kullanılması tercih
edilmelidir.
2 – KLORLAMA
Klor dezenfektan etkisi fazla olan bir maddedir.Klorun suda
bulunan mikroorganizmalara tam etki edebilmesi için klor dozunun ve klorun
sudaki kalma süresinin tam ayarlanması gerekmektedir.İnsani Tüketim Amaçlı
Sular Hakkında Yönetmelik ile suda bulunması gereken klor miktarı en fazla 0,5
mg/lt olarak belirlenmiştir.Yani suyun litresinde en fazla 0,5 mg serbest klor
bulunması anlamına gelmektedir.
Kullanılan başlıca klorlu maddeler:
Soydum hipoklorit (NaOCl2)
Kalsiyum hipoklorit (CaOCl2)
Javel Suyu
Klorlu tabletler
Kireç kaymağı (kalsiyum hipoklorit)
Klorla su dezenfeksiyonunun üstünlükleri:
Bilinen patojen mikroorganizmaların birçoğuna etkilidir ve
bunları tamamen yok eder veya üremelerini engeller.
Suyun işlendiği tesisten kullanıcıya ulaştığı çeşmeye kadar
sürekli dezenfeksiyon sağlayan tek yöntemdir.
Yan ürünleri en çok incelenen dezenfektandır
Tat ve koku kontrolü sağlar, içme sularında kötü koku ve
tada neden olabilen çok sayıdaki doğal organik maddeyi okside eder
Vejetasyon sonucu meydana gelen sülfidleri ve kokuları
ortadan kaldırır.
Biyolojik büyümeyi kontrol altına alır,
Klor kimyasal kontrol sağlar, suda bulunabilecek hidojen
sülfiti, amonyak ve diğer nitrojenli bileşikleri parçalar ,
Ekonomik katkı sağlar ,
İçme suları dışında rekreasyon amacıyla kullanılan (havuz,
kaplıca vb. gibi) suların dezenfeksiyonunda da kullanılabilir.
Klorlama ile ilgili dikkat edilmesi gerekenler:
Serbest klor en az 30 dakika suda kalmalıdır (temas süresi
Klorlama için en iyi aşama arıtma işlemlerinin tamamen sona
erdiği, depolama veya dağıtım işleminden hemen önceki aşamadır.
Yavaş kum filtrelerinden önce veya diğer mevcut biyolojik
arıtım aşamalarından önce suya klor ilave edilmemelidir. Katı haldeki klor
formları dezenfekte edilecek suya doğrudan atılmamalı, öncelikle az miktarda
suyla mekanik olarak karıştırılmalıdır
Normal şartlarda rezidüel klor (serbest veya aktif klor)
düzeyi maksimum 0.5 ppm olmalı.
Olağanüstü durumlarda >1ppm klor düzeyi sağlanmalıdır
Öncelikle suyun bulanıklığını azaltmaya yönelik arıtma
işlemleri uygulanmalıdır.
Su kaynaklı enfeksiyon hastalıklarının önlenebilmesi için
koruma önlemleri (su havzalarının, depolama ve dağıtım sistemlerinin) her zaman
öncelikli olmalıdır.
3 - OZON İLE DEZENFEKSİYON
Özel olarak tasarlanmış Ozon jeneratöründen elde edilen Ozon
gazının su ile temas ettirilmesi suretiyle gerçekleştirilir. Her metreküp su
için 1 – 1,5 gram ozon kullanılır.Bu dezenfeksiyon işleminde çabuk sonuç
alınır.Ancak pahalı bir dezenfeksiyon yöntemi olması ve sürekliliğinin olmaması
(özellikle şebeke sularında uç noktaya kadar etkili olması gerekir) nedeniyle
pek tercih edilmez.Sporlular dışında bütün mikroorganizmalar tahrip olur.
4 – ULTRAVİYOLE İLE DEZENFEKSİYON
Primer dezenfeksiyon yöntemidir. Residüel dezenfeksiyonu
sağlamaz. Dalga boyu 0-3900 Angstrom arasında olan ışınlara Ultraviyole
denir.Su dezenfeksiyonunda 2500 – 3000 Angstrom dalga boyuna sahip ışınlardan
yararlanılır.Bunun için yüksek voltajlı elektrik lambaları kullanılır.Suya 10
cm mesafe ile 30 sn tesir ettirilerek dezenfeksiyon yapılır. Sporlulara etkisi
yoktur.
5 – POTASYUM PERMANGANAT İLE DEZENFEKSİYON
Suya atıldığı zaman doğuş halinde oksijen meydana
gelmektedir.Oksijen suda oksidan etkisiyle sporlular dışındaki
mikroorganizmaları öldürür.Bulanık olmayan suların 1 litresine 0,03 gr.,
bulanık sulara ise bu miktarın iki katı ilave edilerek 15 dakika
bekletilir.Suya menekşe rengi verdiğinde bunun giderilmesi gerekir.Bu da
potasyum hiposülfit ile olur.Az miktardaki sular için kullanılır.Kolera
vibriyonuna karşı diğerlerinden daha etkilidir.Kaplarda siyah kahverengi bir
tortu bırakması nedeniyle pek kullanılmamaktadır.
6 – İYOTLA DEZENFEKSİYON
İyotun da yüksek bakterisit etkisi vardır.Suların
dezenfeksiyonunda tavsiye ediliyorsa da ekonomik değildir.1 litre suya % 2’lik
tentürdiyottan 2 damla hesabıyla yapılır.İyot ile su dezenfeksiyonunda su
berrak olmalı kullanılan kap ise cam veya emaye olmalıdır.Az miktardaki sular
için kullanılmaktadır.
Dezenfeksiyonun izlenmesi:
Suyun dezenfeksiyonu işlemi öncesi ve sonrası, dkkatle takip
edilmelidir. Sulardan düzenli olarak örnekler alınarak mikrobiyolojik analizler
yapılmalı ve sonuçlara göre gerektiğinde dezenfeksiyon dozu veya işlemlerinde
değişikliğe gidilmelidir.
Yukarda anlatılanların tamamı doğru olmakla birlikte ancak
konuya vakıf uzman kişiler ve kurumlar tarafından gerçekleştirilebilecek
işlemlerdir. Üstelikte sadece mikro organizmaları yok etmek (öldürmek) üzerine
geliştirilmiş tekniklerdir. Oysaki kullandığımız sularda bundan daha da tehlikeli diğer zehirli atıklarla
karşılaşmaktayız ve bu tekniklerle de bunlardan kurtulma imkanı yoktur. (Kurşun,
Arsenik ,Tarım ve Haşere ilaçlarında bulunan yüzlerce kimyasal) gibi birçok ağır
eriyikler mevcuttur. Hal böyle olunca insanlara daha pratik uygulanabilirliği
olan tekniklerden faydalanma yollarını açmak gerekmektedir. Bununda hem pratik hem ekonomik hem de
kullanılabilr olması önem arz etmektedir.
Bütün bunlar göz önüne alındığında bireylere tavsiye
edilebilecek tek sistem (Reverse Osmosis) sistemdir. Çünkü bu sistemde
kullanılan MEMRAN filtre sadece su moleküllerinin geçmesine izin veren bir
sistemdir. Dolayısı ile sularda bulunan mikro organizmalardan ve diğer zehirli
eriyiklerden arındırılmış bir su elde edilmiş olunuyor. Evet bu sistemde MEMRAN
dan geçilirilerek sudaki zararlı eriyiklerle birlikte faydalı mineralleride
arıtmış oluyoruz ama sistemde MEMBRAN dan sonra sistemde mevcut mineral
filtreden geçen su tekrardan olması gereken mineralleri alarak standartlara
uygun PH’ı 7,5 TDS’si 8 olan su elde edilmiş olmaktadır. Bütün bu nedenlerden
dolayı tavsiye edebileceğimiz en mantıklı sistem REVERSE OSMOSİS Sistem olarak öne
çıkmaktadır.
Kmc su arıtma sistemleri
Çözüm ortağınız.