Neden Su Arıtma Kullanmalıyız?
Evimize gelen su, kaynağında ne kadar temiz olursa olsun,
musluğumuza gelinceye kadar temas ettiği
her noktada kirlenme riski mevcuttur. Su toplama havzalarında belediyeler (yerel
yönetimler) tarafından arıtılarak verilen ham su şebeke dağıtım boruları gibi
karmaşık bir sistemin içinden nihai kullanım noktasına çok da hijyen olmayan ortamlarda
ulaşmaktadır. Su dağıtım şebekesi
boruları, özellikle hat içinde basınç olmadığı durumlarda dış ortamdan vakumlama etkisiyle, etrafında
bulunan (lağım sularaı gibi) kirliliği içine çeker. Bütün bunlar son kullanım
noktasına ulaşan suyun çok ta masum olmadığının bir göstergesidir.
Suya yerel yönetimlerin verdiği klor bileşikleri, suyun
şebeke hattındaki yolculuğu sırasında mikroorganizmalara karşı güvenlik
sağlamaktadır. Ancak, suyun içindeki serbest klor miktarının titizlikle kontrol
edilmesi gerekir. Çünkü; su ya katılan serbest klorun fazlası, insan vücudu
için zararlıdır. Klorlu suda belki mikrop (canlı hücre) yoktur, ancak, klorun
insan vücudu için pekte faydalı olduğu söylenemez. Klorun bir diğer zararı, suyun içinde bulunan
organik maddelerle birleştiğinde oluşan ( trihalometanler ) dir. Bu maddele
kanserojen maddelerdir. Suyun tortulu ve
renkli olması, içinde başka çözünmüş organik iyonların bulunması anlamına
gelir. Sudaki organik maddeler, suya hem
istenmeyen bir koku ve renk verir, hem de suyun lezzetini,ta dını bozar. Suyun
kalitesi insan sağlığı ile ilintili olduğu kadar, suyla çalışan cihazların çamaşır
makinası, bulaşık makinası gibi faydalı cihazların
ömrü açısından da önemli bir faktördür. Sudaki tortu borularda ve su kullanan
cihazlarda, akışın yavaş olduğu ölü noktalarda birikirler ve tıkanmalara,
cihazlarının bozulmasına neden olurlar.
Sudaki sertlik zamanla kendiliğinden veya su
ısıtıldığında hızla çözünürlüğünü kaybeder ve geçtiği yüzeylere yapışırlar. Su
borularının içi hızla dolar, su basıncı ve akışı azalır. Kısa süre içinde
boruların değişim ve temizlenme problemi ortaya çıkar. Şofben, çamaşır
makinası, bulaşık makinası gibi sıcak su ile çalışan cihazlar kireçlenir ve
tamirat gerektirirler. Yumuşak su ile tamirat giderlerindeki tasarruf % 25`tir.
Kireçlenme, yalıtkan lığa sebep olduğu için kullanılan elektrik tüketimi % 17 artar. Musluk ve vanalarda, duşlarda arızalar daha
sık görülmeye başlar. Kalorifer
tesisatın oluşan kireçlenme yakıt tüketiminin % 25 oranında artmasına sebep
olur. Sert su ile yapılan
temizlikte, aynı temizliği sağlamak için
yumuşak suya oranla, % 60-70 daha fazla temizlik maddesi kullanılması gerekir. Sert su ile yıkanan giyecekler, hızlı
yıpranır, renkleri çabuk solar. Sert su
ile yapılan vücut temizliğinde, tende kuruluk olur, saçlar ise doğal
yumuşaklığını kazanamaz, sert ve kepekli olur. Sert suyun içimi lezzetsiz ve kabadır.
Hazırlanan içecekler doğal aromalarını
kazanamaz. Her gün damacana veya şişe suları alımak zorunda kalırız.
Buraya kadar anlatılanlarda gösteriyorki, her evin SU ARITMA veya SU YUMUŞATMA Cihazına mutlak şekilde sahip olması gerekmektedir. Sistem kullanıcılarına artı bir maliyet getirmez. Sebebi ise su arıtma sistemlerine harcanacak para; insan için sağlık, konfor, berraklık, damak tadı, temizlik ve cihaz ömründen kazanım olarak geri dönecektir.